İlk başlarda Çanakkale’ye doğru bi yolculuk düşünüyordum. Halamın yanına da geçer, biraz kafamı dinlerim diyordum ama evdeki hesap çarşıya uymayınca bi yere kıpırdayamaz oldum. Bi yerlerden haber gelir de kaçarım derken yumurtadan Yozgat’ın çıkacağını hiç düşünemedim. Yani; Asıl konuya gelecek olursak, Eylül’ün ilk haftasında Yozgat’tayım. Ne işin var, napcan, bok mu var yozgat’ta be oğlum? […]
(belirtmeliyim ki Türkçe’yi çok iyi kullanırım ama yüklemlerin, büyük küçük harflerin bu yazıda ırzına geçeceğimi bilin istedim.) uzun bi aradan sonra yeniden; Merhaba! blog eski görünümünde yeniden hayatta, müziklerim eşliğinde iyi okumalar, iyi dinlemeler. okuyacaklarınız sadece ordu’dan çorum’a kadar süren yolculuğumuzun (sefilliğimizin) kısa bi özetidir öncelikle çorum’a kadar mehmetcan gibi ͟t͟͟e͟͟h͟͟l͟͟i͟͟k͟͟e͟͟l͟͟i͟͟ ͟͟b͟͟i͟͟r͟͟ ͟͟y͟͟a͟͟r͟͟a͟͟t͟͟ı͟k ile yolculuk ettiğimizin ͟͟altını çizelim. […]
yolu, izi bilmeyen adama yolu tarif et demeyeceğine söz verirsen oku bu yazıyı, yoksa durduk yere insanı günaha sokar bu insanlar (: karabük’ten yola çıktık batuhan’la. Yavaş yavaş dedik, acelemiz yok. fotoğraf çekme meraklısı arkadaş, boş durmuyoruz hiç. zaten burada gördükleriniz de fotoğrafların yüzde dokuzu. sonra ne mi oldu, çorum’da okuyan mehmetcan’ı aradık, biz tosya’ya yaklaştık nereden sapalım? […]