Palandöken, Erzurum

2 Ocak 2015 tarihinde, Buradayız, Yollardayız kategorisine Ekin Baykal yazdı. Yorum Yok

Abi ben her zaman diyorum, beni akıllısı bulmaz diye. Vardiyalı çalışıyorum, gece 23:00’te iş çıkışım. Hergele Batuhan’da, “dedim batuhan çıkışa beni almaya gel” çıkış saatim geldi, Hergele’nin üstünde portbagaj, bagajda da kayak takımları var. Emre de bana gülüyo tabi, onun her şeyden haberi var. “Nere gidiyoz?” dedim, “Palandöken’e la kaymaya gidiyoz” dediler. La bu saatte mi demeye kalmadı, bizim eve geçtik ben üstüme başıma bi şeyler aldım çıktık yola. Ordu çıkış tabelasını çıktık ağlanacak halimize gülüyoruz. Yollar nasıl hiç bi haberimiz yok. Gümüşhane, Erzurum tabelasından içeri saptık yola devam ediyoruz, açmışız melet havalarını batuhan daha durur mu hiç…

Yanlış olmasın Bayburt’a gelirken hafiften kar yağmaya başladı. Kral Dinlenme Tesisleri miydi neydi hatırlamıyorum oraya geldiğimizde sabah olmasına 1-2 saat vardı. Bi çorba içtik, gelen otobüslere de yolu soruyoruz, kar lastiğiniz ve zinciriniz yoksa hiç gitmeyin diyolar 😀 Şans ya işte bizde ikisi de yok. Kaptanın biri de vurguluyo kesinlikle çıkmayın yola, tabi Batuhan ve Emre gibi arkadaşlarınız olursa siz bu söylenenleri duymazdan geliyosunuz. Tutturdular gidelim la nolacak diye. Kop geçidi ve Vaok mu vauk mu bi dağ var, ismini bile söylemek istemiyorum. Biz bildiğin kaya kaya gidiyoruz. Geçitleri birer birer geçerken hava da düzelmeye başlayınca derin bi ohh çektik. Erzurum’a yaklaşırken tekrar oyun havaları açıldı, türküler söylendi. Biz geldik, Ersin’in evine yerleştik, bi güzel dinlendik 2-3 gün kaldık, kaldığımız günlerde Palandöken’e kayak yapmaya gittik. Emre’yle ben ilk defa kayak yapmaya geldik, Batuhan zaten biliyo. 1-2 acemi parkuru derken Batuhan bizi çıkardı dağın başına 😀 Alla alla alla biz bi başladık kaymaya durdurabilene aşk olsun 😀 2-3 defa düşmüşlüğüm var, Emre belki benden biraz daha fazla düşmüştür 😀 ama artık bildiğin kayıyoruz. Çok kolay olsa da yorulunca, beyin ayaklara talimat veremiyo daha. Bi aksilik olmazsa 2015’in sonuna doğru tekrarlayacağız.

Dönüş yolu hakkında pek yazmak istemiyorum ama sabah olduğunda yola çıkacağız, geceden haberler gelmeye başladı “Erzurum-Gümüşhane yolu kapalı” “Sürücüler dikkat yollar kapandı” Şimdi Emre’yle Batuhan’a söver misin yarına mı saklarsın. Biz bu haberlere rağmen yola çıktık, öğle güneşini yakalayıp yollar buz tutmadan Gümüşhane’yi geçmeyi düşünüyoduk ki aa! bi baktık güneş hiç yok piyasada, bi de hava kararmış akşam olmuş. Daha ne olsa iyi dersiniz? Buzdan dolayı yolda kalmayalım mı? Çok güzel bi haber daha vosvoslar çalışmadığı sürece kalorifer de sıcak üflemiyor, tamam çalıştırır ısınırız diyoruz bak sen şu işe ki fazla da benzinimiz kalmadı. E hergele tüplü ama dersek eğer tesadüf ya soğuktan tüpün beyni donmuş. İyiki telefon çekiyo dedik, ambulansı, karayollarını, polisi, itfaiye’yi aradık ama sonuç yok. Aşağıda fotoğraflarda da göreceksiniz zaten bildiğin yolun sağ tarafında (eğimli) kaldık. Artık karın içindeyiz. Ne yapacağız diye düşünüyoruz derken şans mı diyelim şanssızlık mı diyelim her neyse bi kamyon kaldı yolda, tam arkamızda dorsesini toplayamadı o da yolun eğimine göre aşağı tarafa doğru kaydı çıkamadı. Uzun lafın kısası adam bizi tırın içine çağırdı da ısındık, yoksa ölür kalırdık oracıkta..