Malûmunuz Erdinç Minik’i topluyor, motoru 1.6 yapmak için uğraş veriyorken işi ehline yaptırmaya karar verip Muharrem amcamızın yanına gitti. Tabi sonra ne oldu? telefon çaldı “ya kankacım biz kapakları unutmuşuz onları bi otobüse versen” dedi. İyi güzel…
Ben dedim bugün n’aparım? en iyisi atlayıp yanlarına gideyim, bastım marşa Trabzon’a doğru. Bir gün öncesinde ise;
akşam organizasyon vardı, benim önde plaka yok tabi. kervansaray’ın oradan dönüp belediye kavşağından içeri girdikten sonra park edecekken arkadan gelen siren sesiyle irkildim, polis bana kenara çek dedi. ceza yazası varmış önde plaka yok diye iyi dedim, yalvaracak değilim. bu şekilde yola devam etmene izin vermeyiz diye zorluk çıkarınca aldım elime koli bandını ön tampona yapıştırdım “hala da öyle duruyor”. neyse caminin altındaki çay ocağına geçtim ömer abinin yanına, girerken de giydiriyordum aşırıya kaçmamak şartıyla oturdum bi çay içtim
niye anlattığımı anlarsınız. Adliye’yi geçtim Ordu’dan çıkacağım derken 2 kişi otostop çekiyor, durdum aldım arkadaşları. Burak ve Mümin ile tanıştık. Üniversite öğrencileri ( benim gibi(: ). Mümin dedi ki sen dün ceza yiyen kişi değil misin? evet dedim sen nerden biliyorsun? Caminin altında çay içiyorduk deyince ( ki ben bunu diyince olarak yazmak istiyorum ) anlattım durumu. Arkadaşlar Batum’a gidiyorlarmış. O kadar güzelliklerimiz varken neden Batum? sorusu geldi tabi aklıma zevk meselesi. Takip ettiğim kadarıyla da varmışlar. Dönüşte bi aksilik olmazsa uğrayacaklar.
***
Biz yolumuza devam ederken Erdinç arayıp “kankacım verdin mi yaa otobüse, plaka vercektin” dedi. Verdim verdim yaz 52 AB 295 derken arada 3-4 saniye geçince çaktı “geliyon muuuu” diye seslendi. Bana demiyor ki Muharrem amcanın yanındayım oraya gel diye, yok ayasofya tabelasını görceksin, sonra akıllı kavşak var akıllı kavşağa girince 1. sapak var oraya değil, 2. sapak var oraya değil. 3. sapak var sağdan yan yola girceksin falan yani bi yol bu kadar zor anlatılırdı. Kavşaktan sola dese direkt ordayım zaten. Onun anlattığı gibi gittiğimde resimdeki kırmızı çizgi yol güzergâhımdı. Halbuki maviyle ne kadar kolaydı. Zaten gittik fazla durmadan geri geldik. Niye dersiniz? Çünkü kargoda siparişler varmış onların gelmesi lazımmış, haftasonu da araya girdiğine göre 3-4 gün daha var demektir. Söyleyeceklermiş de Tirebolu’dan geri dönerim diye söylememişler. Pis herifler.
geliyosun haber vermiyosun .) ben geldiğimde haber etmicem görürsün